BAZALT TAŞI

Bazalt, binlerce yıllık volkanik hareketler sonucu oluşmuş bir kaya çeşitlidir. Doğada kütleler halinde, damar veya akıntı şeklinde bulunur. Dördüncü jeolojik evrede meydana gelen volkanik hareketlerin olduğu bölgelerde yoğun miktarda bulunan bazalt taşının, magma akıntılarının soğuyup sertleşmeleri ile oluştuğu için en belirgin özelliği; düzgün altıgen prizmalar halinde büyük kolonlar meydana getirmesidir.

Bazalt doğada oluşurken, lav akıntısı çabuk soğuyup cüruf oluşturarak katılaşır. Bu iki cüruf tabakasının arasından lavlar bir süre aktıktan sonra soğuyarak büzülürler. Büzülmeden dolayı gerilme ve donmaya başlayan taşın içinde de birçok dikey çatlak meydana gelir. Bu çatlaklardan da lav kütlesinin homojen yapısından dolayı düzgün yapılı prizmalar oluşur. Bazalt prizmalarının yüksekliği bazen 50 metreye kadar çıkabilir.

Bazalt yeryüzünde çok fazla miktarda bulunan bir taştır. Kuzey İngiltere, İrlanda, Almanya, Amerika ve Hindistan’da kilometrelerce kareyi kaplayan alanlarda bazalt bulunur. Ülkemizde ise Diyarbakır, Urfa Karacalıdağ volkanından çıkan piramit bazalt lavlarının çapı 280 km dir. Batı ve Orta Anadolu’da ise yatay şekilli bazalt tabakaları bulunmaktadır.

Bazalt taşı, yapısında bulunan fazla miktarda manyetitten dolayı rengi siyah, yoğun, ağır ve dayanıklı bir taş olarak bilinen granitten çok daha sert bir taştır, dolayısıyla da basınca karşı çok dayanıklıdır. En çok inşaat taşı, köprü yapımı, kaldırım taşı, parke ve mıcır yapımının yanı sıra, bugün demiryolu balast malzemesi, asfalt agregası olarak da kullanılmaktadır.

Son dönemlerde insanlarda doğal hayat ve çevre bilincinin oluşmasıyla birlikte, yaşanılan alanlarda da işlenmemiş doğal taşlar tercih sebebi olmaktadır. Özellikle bünyesinde serbest silis bulunmaması nedeniyle, geçmişte silis ve kuvars kumu kullanılan birçok iş kolunda alternatif ve sağlıklı bir hammadde olarak bugün doğadan çıktığı haliyle bazalt taşı kullanılmaktadır.